
Benzer Yazılar

Okulda öğrenci döven öğretmene para cezası
Byadmin
Bursa’da voleybol maçı sonrası şampiyonluk sevinci yaşayan öğrenciyi döven öğretmene 5 bin 40 lira adli para cezası kesildi. Öğrenciyi döven öğretmen E.B. hakkında “Basit yaralama” iddiasıyla açılan dava Bursa 20’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, öğretmeni, 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava sonunda 5 bin 40 lira adli para cezasına çarptırdı. NE OLMUŞTU?…

Otomobil, freni kilitlenen biçerdöverin altına girdi
Byadmin
Balıkesir’de seyir halindeki otomobil, fren sistemi arızalanan biçerdöverin altına girdi. Balıkesir’de fren sistemi arızalanan biçerdöver kontrolden çıktı. Biçördöverin kontrolden çıkması sonrası seyir halindeki otomobil, altına girdi. Kazada yaralanan iki kişi, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.

Dominik’ten Londra’ya gitti
Byadmin
12 yıl 16 ay kesinleşmiş hapis cezası suçundan denetimli serbestlik sürecindeyken karıştığı iki farklı suç nedeniyle hakkında iddianame düzenlendiği için Türkiye’de tutuklanacak olan Tuğsuz, yarışmaya veda edip, İngiltere’ye gitti.

Başarısızlık değil, gelişim için bir deneyim! Karne notları çocuğun değerini belirlemez
Byadmin
Önemli olan sonuç değil, çocukların gösterdikleri çaba!
Karne döneminde gelen notların her zaman beklendiği gibi olmayabileceğini hatırlatanUzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Ancak bu durum, çocukların ya da ergenlerin değerini belirlemez” dedi. Yaz tatilinin, kötü geçen bir dönemi telafi etmek, öğrenme eksiklerini fark etmek ve duygusal olarak yeniden toparlanmak için önemli bir fırsat olabileceğini ifade eden Ülkü, “Bu süreçte ailelerin odaklanması gereken en kıymetli şey çocuktaki gelişim ve çabadır. Unutmayalım ki sadece sonuç değil, gösterilen emek de övgüyü hak eder” şeklinde konuştu.
Sadece notlar üzerinden değerlendirilen çocuklar, sevildiklerini hissetmeyebilir!
Karne döneminin, birçok ergen için sadece akademik başarılarının değerlendirilmesi değil, aynı zamanda ailelerinin, öğretmenlerinin ve arkadaş çevresinin onlara bakışını etkileyen kritik bir süreç olduğuna dikkat çekenUzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Bu dönemde ergenler, ‘yeterli miyim, başarılı mıyım, ailemi hayal kırıklığına uğrattım mı?’ gibi düşüncelerle baş başa kalabilirler. Özellikle mükemmeliyetçi yapıya sahip ya da sürekli başkalarıyla kıyaslanan ergenlerde kaygı, utanç ve değersizlik duyguları artabilir” dedi. Ebeveynlerin karneye değil, çocuğun çabasına odaklanmalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Ülkü, “Notlar, çocuğun potansiyelini ya da kişiliğini tam anlamıyla yansıtmaz. Karne, bir sürecin sadece çıktısıdır. Bu çıktının nasıl oluştuğu, hangi koşullarda başarı ya da başarısızlık yaşandığı dikkatle değerlendirilmeli. Ebeveynler çocuklarını sadece notlar üzerinden değerlendirdiklerinde, çocuklar koşulsuz sevildiklerini hissetmeyebilirler. Bu da motivasyon düşüklüğüne, kaygıya ve içe kapanmaya neden olabilir. Oysa çocuklarının yanında olduklarını hissettirmek, onları anlamak ve duygularına alan açmak çok daha uzun vadeli etkiler yaratır” uyarısında bulundu.
Başarısızlık, kişisel bir eksiklik değil, gelişimsel bir deneyim olarak görülmeli!
“Düşük notlar, çocuklar için başarısızlıkla özdeşleştiğinde özsaygı zedelenebilir” diyenUzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, bu noktada ebeveyn ve öğretmenlerin çocuklara yaklaşımının oldukça önemli olduğuna işaret etti. ‘Sen zaten tembelsin’ gibi etiketleyici ifadeler yerine, ‘bu dönem istediğin gibi gitmemiş olabilir ama bu sadece bir dönemdi, önümüzdeki dönem için neler yapabiliriz, onları konuşabiliriz’ gibi geçiciliği vurgulayan ve çabaya odaklanan ifadeler kullanmak gerektiğini kaydeden Ülkü, “Ayrıca çocuğun güçlü yönlerini hatırlatmak, başarıyı sadece akademik notlarla sınırlandırmamak ve başarısızlığın kişisel bir eksiklik değil gelişimsel bir deneyim olduğunu vurgulamak, özsaygının korunmasına yardımcı olur” dedi.
Yeniden motivasyon için önce duygulara alan açmak gerekir!
Bu dönemde bireylerin dış onaya daha fazla ihtiyaç duyduğunu ve sosyal karşılaştırmalar yoğunlaştığını dile getiren Ülkü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Başarı, hem aile hem çevrede bir değer ölçütü olarak sunulduğunda, ergenler başarısızlık yaşadıklarında bunu kişisel yetersizlik olarak algılayabilirler. Yeniden motivasyon için önce duygulara alan açmak gerekir. ‘Üzgünüm, istediğin gibi geçmemiş olabilir. Bunu birlikte değerlendirelim’ gibi empatik bir yaklaşım çocuğun yeniden toparlanmasına destek olur. Ardından, hedef belirleme, yapılabilir adımlara bölme ve başarı dışındaki gelişim alanlarını da takdir etme, içsel motivasyonun yeniden oluşmasına katkı sağlar.”
Karne dönemi aile-çocuk iletişimini güçlendirmek için bir fırsat…
Bu dönemde bazı ailelerde iletişimin daha destekleyici hale gelirken, bazı ailelerde eleştiri, kıyaslama ve baskının ön plana çıkabileceğine işaret edenUzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, “Çocuklar, notlarının yeterli olmadığını düşündüklerinde ailelerinden uzaklaşabilir, iletişimi azaltabilir ya da öfke patlamaları yaşayabilir. Oysa bu dönem, çocuğun duygusal ihtiyacını fark etmek ve ilişkiyi güçlendirmek için bir fırsat olarak da değerlendirilebilir” dedi.
Sosyal medya da çocuklarda yetersizlik duygusunu tetikleyebilir!
Ailelerin, karne döneminde çocuklarıyla konuşurken kaçınması gereken ifadelere değinenUzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, sözlerini şöyle tamamladı: “En çok kullanılan ‘senin yaşındayken ben…’, ‘komşunun çocuğu çok iyi not almış’, ‘bu kadar uğraştım, karşılığı bu mu?’ gibi ifadeler hem kıyaslama hem de değersizlik duygusu yaratır. Bunun yerine, ‘senin için zor bir dönemdi, bunu birlikte konuşabiliriz’ gibi yapıcı ve kapsayıcı bir dil kullanmak gerekir. Öte yandan sosyal medya, özellikle ergenlik döneminde bireylerin kendilerini başkalarıyla karşılaştırmalarına zemin hazırlayan güçlü bir mecra haline geldi. Karne dönemiyle ilgili yapılan abartılı başarı paylaşımları ya da mizahi aşağılamalar, bazı ergenlerde yetersizlik, değersizlik ya da utanç duygularını tetikleyebilir. Bu nedenle ailelerin ve yetişkinlerin çocukların mahremiyetini gözetmesi ve başarıya dair yapılan paylaşımlarda duyarlı olması önemli.”