
Benzer Yazılar

Reflü, kalp ağrısını taklit edebiliyor! İnatçı öksürüğünüzün nedeni olabilir
Byadmin
Modern çağın stresli ve yoğun temposunda, sağlıksız beslenme ve yanlış yaşam alışkanlıklarının da etkisiyle reflü hastalığı hızla yaygınlaşıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş, reflü hakkında toplumda doğru sanılan 9 yanlış bilgiyi anlattı.

Yaşla birlikte gelen tehlike! Bu 5 sinyal beyninizin yardım çığlığı olabilir
Byadmin
Yaş ilerledikçe artan unutkanlıklar bir süre sonra kişinin yaşamında yol açtığı olumsuz sonuçlarla, hayatın her alanını etkilemeye başlıyor. Uz. Dr. Özden Yener Çakmak, unutkanlığa karşı alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi.

The Wall Street Journal yazdı: Zayıflama iğneleri sadece kilo verdirmiyor
Byadmin
Amerikan gazetesi The Wall Street Journal, Ozempic ve benzeri zayıflama iğnelerinin sadece şeker ve obezite değil; kalp, karaciğer, artrit, uyku apnesi ve Alzheimer gibi birçok hastalıkta da umut verdiğini yazdı. Ancak uzmanlar uyarıyor: Bu ilaçlar herkese göre değil. Bilinçsiz kullanım, beslenme bozukluğu ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca maliyet, yan etki ve erişim hâlâ büyük engel.

‘Evinizde bu çiçek varsa derhal çöpe atın’ Difenbahya (ağlayan çiçek) zehirli mi?
Byadmin
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr –Uzun, iri ve gösterişli yapraklarıyla neredeyse her evde bulunan difenbahya diğer adıyla ‘ağlayan çiçek’, bu sefer sadece kendi ağlamadı Bursa’da yaşayan bir kadını da ağlattı. “Evinizde bu çiçek varsa derhal çöpe atın çünkü 2 gün önce bu çiçek yüzünden zehirlendim” diyen dijital içerik üreticisi Meryem Can adlı talihsiz kadın, yaşadığı olayı sosyal medya hesabından şöyle anlattı:
ADINI KRALİYET BAHÇIVANINDAN ALDI
Difenbahya, kolay ve pratik bakımıyla iyi bir dekorasyon çiçeği olsa da zehirlenmelere neden olabiliyor. Peki zehirli olduğu için bu bitkiye evdeki yeşil tehlike diyebilir miyiz? Difenbahyanın evlerde süs bitkisi olarak kullanıldığını söyleyen Farmasötik Toksikoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Bitki, 1830’larda Viyana’daki Schönbrunn Kraliyet Sarayı Bahçeleri’nin baş bahçıvanı ve daha sonra yöneticisi olan Herr Joseph Dieffenbach’ın adını almıştır. Dieffenbach’ın difenbahyayı 1830 yılı civarında Brezilya’dan Avusturya’ya getirdiği söyleniyor. 40 santimetreye kadar uzunluğa ulaşabilen belirgin, kürek şeklindeki yaprakları için yetiştirilir. Sapları güçlü ve kalındır. Doğada 2-3 metre yüksekliğe ulaşabilir ancak yetiştirilirken genellikle çok daha kısadırlar. Çünkü çok uzarlarsa devrilme eğiliminde olurlar” dedi.
‘BİTKİNİN ÖZSUYU ZEHİRLİ’
İstenmeyen etkileri nedeniyle bitkinin evde bakımının dikkat gerektirdiğine değinen Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Difenbahyaların özsuyu kalsiyum oksalat içerir ve zehirlidir. Sonuç olarak, özellikle özsuyu ağza ve gözlere kaçırmamak için difenbahya bitkileriyle uğraşırken çok özen gösterilmeli. Özellikle çocuklu ailelerin bu konuda çok dikkat etmesi gerekiyor. Zira çocuklar buldukları bir bitki parçasını ağızlarına götürebilirler ve bu durum zehirlenmelerine neden olabilir” uyarısında bulundu.
KÖLELERİ CEZALANDIRMAK İÇİN KULLANILDI
Amazonlarda yerli halkın bitkinin özsuyunu, oklarını zehirlemek ve kölelere cezalandırmak için kullandığını anlatan Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Difenbahyanın özsuyunun neden olduğu etkilerden ilki boğazın şişmesi ve bunun sonucunda da konuşamamadır. Dolayısıyla yaygın adı ‘dilsiz baston’dur. Çok ağrılı şiş bir ağza ve aşırı tükürüğe neden olur. Zehirlenme belirtileri, temas ettiği bölgede iritasyona neden olmasıyla ortaya çıkar. Böyle bir durumla karşılaşıldığında en yakın sağlık kuruluşuna gidene kadar buz kompres gibi soğuk uygulama faydalı olur. Ancak soğuk kompres uygulaması esansında aşırı soğuk nedeniyle dokuların zarar görmemesine dikkat edilmeli” diye konuştu.
‘GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIN’
Evde difenbahya bulunduran herkesin dikkatli olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Aydın, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bitkinin zehirlenmeye neden olabileceği akılda tutulmalı, özellikle küçük çocukların bu bitkiyle temas etmemesi için gerekli tedbirleri alınmalı. Bitkinin yapraklarının veya gövdesinin kırılması durumunda açığa çıkan bitki özsuyunun özellikle ağza, gözlere, burna ve cilde temasından kaçınılmalı.”