
Benzer Yazılar

Türkiye MS Derneği, MS’in az bilinen yönlerine yapay zekâyla ışık tuttu
Byadmin
Merkezi sinir sistemini etkileyen ve genellikle 20-40 yaş arasında görülen kronik otoimmün bir hastalık olan Multipl Skleroz (MS), dünya genelinde yaklaşık 3,5 milyon, Türkiye’de ise 70 binin üzerinde bireyi etkiliyor. Toplumda farkındalığı hâlâ sınırlı olan bu hastalığa dikkat çekmek için Dünya MS Günü kapsamında düzenlenen basın toplantısında, MS hastalığına dair bir farkındalık projesi de kamuoyuyla paylaşıldı. Proje kapsamında MS hastalığının toplumda yeterince bilinmeyen semptomları yapay zeka teknolojisi kullanılarak “MSafeler” teması altında görselleştirilen eserlere yansıtıldı. Genellikle başka sağlık sorunlarıyla karıştırılabilen bu belirtileri sanatın diliyle anlatmayı amaçlayan proje, katılımcıların büyük ilgisini çekti.
Toplantının açılış konuşmasını Türkiye MS Derneği Başkanı Doç. Dr. Melih Tütüncü yaparken, etkinliğin moderatörlüğünü diğer konuşmacı olan Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serkan Demir üstlendi. Basın toplantısında MS tanısına ve hastalık sürecine dair önemli bilgiler paylasıldı ve erken teşhisin önemi anlatıldı. MS’li hastaların yaşam kalitesini yükseltmek için toplumsal bilinçlenmenin gerekliliği ve MS’in bireyler üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkileri vurgulandı.
MS tanısının her 5 dakikada bir kişiye konduğu gerçeğinden hareketle geliştirilen ‘MS’in belirtilerine dikkat et, farkındalıkla güçlen’ mesajının öne çıkarıldığı etkinlikte, Türkiye MS Derneği Başkanı Doç. Dr. Melih Tütüncü, “Multipl Skleroz, kişinin sinir sistemiyle beden arasındaki iletişimi bozan ve farklı şekillerde seyreden karmaşık bir hastalıktır. Her bireyde farklı belirti ve şiddette görülmesi, tanıyı zorlaştıran faktörlerden biridir. Bu nedenle hem toplum hem de sağlık profesyonelleri düzeyinde farkındalık, tanı, hastalık ve tedavi süreci açısından çok kritiktir” dedi.
Türkiye MS Derneği YK Üyesi Prof. Dr. Serkan Demir ise, “MS hastalarının yaşadığı yorgunluk, görme bozuklukları, denge kayıpları ya da uyuşmalar gibi semptomlar, sıklıkla başka sağlık sorunlarıyla karıştırılabiliyor. Bugünkü basın toplantımızda, MS hastalığının toplumda yeterince bilinmeyen semptomları yapay zeka teknolojisi ile buluşturularak görselleştirilen eserlere yansıtıldı. Amacımız bu semptomları görünür kılmak, MS’in sessiz ilerleyen yüzüne ışık tutmak, MS hakkında farkındalığın ve erken teşhisin yaşamsal önemde olduğunun altını çizmek” açıklamasında bulundu.
MS hastalığına dair az bilinen semptomları görünür kılmak amacıyla geliştirilen ve yapay zeka teknolojisi kullanılarak üretilen “MSafeler” temalı görsel eserler, basın toplantısının ardından 28 Mayıs tarihinde, Ataşehir Metropol İstanbul AVM’de bir hafta süreyle sergilenecek ve ziyaretçilerle buluşacak.

Nijerya’da doktorlar 3 günlük greve gitti
Byadmin

Nijerya’nın Federal Başkent Bölgesi’nde bulunan kamu hastanelerinde görev yapan doktorlar, maaşlarının ödenmemesi ve kötü çalışma koşulları nedeniyle 3 günlük greve başladı.

Yattığınız yerden postürü çökertmeyin! Bozukluk uykuda başlıyor, pozisyonunuzu düzeltin
Byadmin
Gece uyurken aldığınız pozisyon bütün duruşunuzu etkiler. Eğer çökmeye veya kamburlaşmaya meyilliyseniz basit değişiklikler daha iyi hizalanmayı destekleyebilir ve zamanla biriken gerginliği hafifletmeye yardımcı olabilir. Peki yanlış alınan yatış pozisyonları ve gün içinde yapılan duruş bozuklukları nelerdir?

Yalnızca zihni değil, beden sağlığını da zorluyor! Sınavda başarı tabakta başlıyor
Byadmin
Kahvaltı günün en kritik adımı
Sınav dönemlerinde öğrencilerin sıklıkla atladığı kahvaltı öğünü aslında günün en önemli yakıtıdır. Uyandıktan sonra bir saat içinde yapılması gereken dengeli bir kahvaltı hem güne enerjik başlamayı sağlar hem de kan şekerini dengeleyerek konsantrasyonu artırır. Uzman Dyt. Esra Öztürk, kahvaltıda mutlaka kaliteli protein, sağlıklı yağ ve kompleks karbonhidratlara yer verilmesini öneriyor. “Yumurta, peynir, tam tahıllı ekmek, ceviz ve mevsim sebzeleriyle yapılan bir kahvaltı hem tokluk hissi verir hem de zihinsel odaklanmayı artırır. Özellikle sınav sabahı kahvaltı kesinlikle atlanmamalı ve sindirimi zor, yağlı besinlerden kaçınılmalıdır” diyor.
Dengeli bir öğün başarının anahtarı olabilir
Sınav döneminde öğrenciler çoğu zaman öğün atlayarak ya da abur cubura yönelerek hızlı enerji sağlamaya çalışır. Ancak bu alışkanlıklar uzun vadede hem zihinsel performansı düşürür hem de sindirim sorunlarına yol açabilir. Öğle ve akşam yemeklerinde dengeli bir tabak oluşturulması gerektiğini vurgulayan Dyt. Esra Öztürk, her öğünde mutlaka sebze, tam tahıllı karbonhidrat, sağlıklı yağ ve protein bulunması gerektiğini belirtiyor. Tavuk, balık, et gibi kaliteli protein kaynakları; bulgur, tam buğday ekmeği gibi kompleks karbonhidratlar; zeytinyağı ve avokado gibi sağlıklı yağlar, yoğurt ve kefir gibi probiyotikler bağışıklığı ve zihinsel dayanıklılığı destekliyor.
Basit şekerlere hayır, doğal karbonhidratlara evet
Tatlı krizleri sınav stresiyle birleştiğinde kontrolsüz bir hâle gelebiliyor. Özellikle şekerli gıdaların hızlı enerji verdiği düşünülse de bu besinler kısa süreli tokluk sağlarken uzun vadede dikkat dağınıklığına neden olabiliyor. Uzman Dyt. Öztürk, bu tür besinlerin yerine kuru veya taze meyvelerin, tam tahılların ve yulaf gibi lif oranı yüksek ve glisemik indeksi düşük gıdaların tercih edilmesini öneriyor. Sınav dönemi boyunca kan şekeri dengesini korumak, gün içindeki ruh hâli değişimlerini ve dikkat dağınıklığını azaltmak açısından kritik öneme sahip. Bu nedenle ana öğünlerin yanı sıra sağlıklı ara öğünler de planlanmalı. “Bir avuç çiğ badem veya ceviz, bir su bardağı süt veya kefir, bir dilim tam buğday ekmeği üzerine sürülmüş az tuzlu peynir ya da meyve ile yoğurt gibi seçenekler ideal ara öğünlerdir” diyen Dyt. Öztürk, bu sayede öğrencilerin hem enerji seviyesini koruyabileceğini hem de açlık krizlerinin önüne geçilebileceğini ifade ediyor.
Omega-3 yağ asitleri: Zihin dostu besinler
Balık yağı ve Omega-3 yönünden zengin besinler hafıza ve öğrenme fonksiyonlarını desteklemesiyle biliniyor. Bu dönemde özellikle haftada en az 2-3 kez yağlı balık (somon, uskumru gibi) tüketilmesi; ayrıca ceviz, keten tohumu, semizotu gibi bitkisel Omega-3 kaynaklarına da öğünlerde yer verilmesi öneriliyor. Bu besinler beyin hücrelerinin sağlığını koruyor ve sınav öncesi stresle baş etmeye yardımcı oluyor. Öğrenciler genellikle ders çalışmaya odaklanırken gün boyunca yeterli su içmeyi ihmal edebiliyor. Oysaki su tüketimi, konsantrasyonun korunmasında ve yorgunluğun önlenmesinde büyük rol oynuyor. Günde en az 8-10 bardak su içilmesi gerektiğini belirten Dyt. Esra Öztürk, “Susamayı beklemeden su içmek bir alışkanlık hâline gelmeli. Ayrıca çay ve kahve gibi içecekler suyun yerini tutmaz, bu içeceklerin aşırı tüketimi uyku düzenini bozabilir ve stres seviyesini artırabilir.” diyor.
Sınav sabahı yeni şeyler denemeyin
Sınav sabahı öğrencinin alışık olduğu besinlerin tercih edilmesi de önem taşıyor. Sindirimi zor besinler mide bulantısı, gaz, şişkinlik gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle sınav sabahı her zamanki düzen içinde, hafif ama besleyici bir kahvaltı yapılmalı, daha önce hiç denenmemiş bir gıda tüketilmemelidir. Sınav öncesi çikolata gibi şekerli yiyeceklerin moral yükselttiği düşünülse de içeriğindeki yüksek şeker ve doymuş yağ oranı nedeniyle ölçülü tüketilmesi gerekiyor. Eğer çikolata tercih edilecekse bitter olanlar ve az miktarda tüketimi daha sağlıklı bir seçenek olabilir.
Uyku ve hareketi de ihmal etmeyin
Uzman Diyetisyen Esra Öztürk, sınav döneminde sağlıklı beslenmenin yeterli olmadığını, düzenli uyku ve fiziksel hareketin de en az beslenme kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. “Günde 7-8 saat kaliteli uyku, hafif egzersiz veya yürüyüş gibi aktiviteler stresin azaltılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda öğrenilen bilgilerin daha iyi pekişmesini sağlar” şeklinde konuşuyor. Sınav döneminde çocuklarını desteklemek isteyen ailelere de önemli görevler düşüyor. Evde öğün düzenine dikkat edilmesi ve öğrencinin beslenme alışkanlıklarını yönlendirmede sabırlı olunması, bu süreci hem öğrenciler hem de aileler için daha sağlıklı bir hâle getirebilir.

Zayıflarken kendinizi tüketmeyin! İdeal kilo kaybı buymuş, yaz avantajını kullanın
Byadmin
Yaz mevsimi sadece doğanın değil, bedenimizin de canlandığı bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müzeyyen Çelik yazın sağlıklı kilo vermeyi kolaylaştıran 6 etkeni anlattı.