
Benzer Yazılar

iOS 26 Mesajlar Uygulaması Bambaşka Olacak
Byadmin
Apple, iOS 26 ile Mesajlar uygulamasını yeniden tasarlayarak daha kişisel ve etkileşimli bir hâle getiriyor. Bloomberg’den Mark Gurman’ın 6 Haziran’da X platformunda yaptığı paylaşıma göre, kullanıcılar artık sohbet arka planlarını kişiselleştirebilecek ve bu ayarlar hem birebir görüşmelerde hem de grup sohbetlerinde senkronize olacak. Ayrıca, sohbetlerde anket oluşturma özelliği de yeni sürümle birlikte geliyor. Bunların yanı …
iOS 26 Mesajlar Uygulaması Bambaşka Olacak yazısı ilk önce TeknoBurada üzerinde ortaya çıktı.

‘Gülüşüyle nefesimi kesti’
Byadmin
Yönetmen koltuğunda Çağan Irmak’ın oturduğu BKM imzalı projede usta oyuncu Naşit’e hayat veren Meltem Kaptan, “Onu hissetmeye çalıştım. O meşhur gülüşü için epey kafa yordum. İlk denemede başım döndü, nefes alamadım. İki hafta sonra oturdu o gülüş” dedi. Müjde Ar olarak izleyici karşısına çıkmaya hazırlanan Seda Bakan ise, “Bu filmle Yeşilçam’a ışınlanıyoruz hep beraber. Müjde Hanım’la iyi arkadaş olduk. Hayat tavsiyeleri de alıyorum” diye konuştu. 2009 yılında hayatını kaybeden dedesi Gazanfer Özcan’ı canlandıran Tarık Ündüz, heyecanını “Benim için özel bir deneyimdi. ‘Altından kalkabilir miyim?’ korkusunu yaşadım. Bugün de buraya dedemin ölmeden önce taktığı saat ile geldim” sözleriyle dile getirdi. / SEÇKİN ŞENVARDAR

Özgür Özel’e saldıran Selçuk Tengioğlu tutuklandı
Byadmin
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran Selçuk Tengioğlu, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Özel, “Bu saldırı hepimize yazılmış açık bir mektuptur” yorumunu yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni sonrasında saldırıda bulunan Selçuk Tengioğlu tutukladı. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği karar yazısında, şüphelinin üzerine atılı kasten yaralama suçunun vasıf ve mahiyeti, mevcut…

Tepkilere rağmen İsrail neden hala Eurovision’da İşte arkasında yatan neden
Byadmin
Gazze’deki soykırım nedeniyle İsrail’in Eurovision’dan ihraç edilmesi için yapılan çağrıların sonuçsuz kalması ve İsrail’in yarışmaya katılması, uluslararası kurumlarda İsrail’e yönelik tavırla ilgili soru işaretleri doğurdu.
Almanya’da uzun yıllar gazetecilik yapan Dr. Gak, İsrail’in Eurovision’dan çıkarılmamasında Almanya’nın aktif bir rol oynadığını öne sürerek, organizasyonun yarışmadan Rusya’yı çıkarmasına karşın İsrail’i çıkarmamasını AA muhabirine değerlendirdi.
“ALMANYA İSRAİL’İN YERİNE TEHDİT ETTİ”
Gak, İsrail’in Eurovision’dan çıkarılması taleplerinin özellikle Almanya tarafından engellendiğini iddia ederek, “Almanya, EBU’nun güçlü bir parçası. Çeşitli yayın kuruluşları İsrail’in ihraç edilmesini talep etmek için masaya otururken, Almanlar, İsrail’in katılımı askıya alınırsa kendilerinin de çekileceklerini söyledi.” ifadelerini kullandı.
Eurovision’un organizatörü EBU içinden bir kaynağın bu bilgiyi verdiğini aktaran Gak, “Alman hükümetlerinin İsrail ile ilişkisine bakarsanız, bu tutumları bu iddiayı güvenilir kılıyor.” dedi.
“HOLLANDALI YARIŞMACI İSRAİL’İ ELEŞTİRDİKTEN SONRA DİSKALİFİYE EDİLDİ”
Gak, 2024 Eurovision’unda Hollandalı yarışmacı Joost Klein’in, İsrail’i eleştirdikten kısa süre sonra yarışmadan diskalifiye edildiğini anlatarak, “Eurovision’un favorisi olarak gösterilen Hollandalı yarışmacı, basın toplantısında İsrailli yarışmacının yanında otururken İsrail’i eleştirdi ve İsraillilerin yarışmada olmasına karşı olduğunu açıkça belirtti.” diye konuştu.
“Birkaç gün sonra, durup dururken, Klein’in kuliste bir kadın ekip üyesine karşı taciz veya zorbalık yaptığına dair bir söylenti dolaşmaya başladı ve EBU bu olayı soruşturduğunu açıkladı.” diyen Gak, İsraillilerin Klein’i suçladığını ve EBU’nun soruşturmanın tamamlanmasını beklemeden Hollandalı yarışmacıyı finallerden diskalifiye ettiğini belirtti.
Gak, İsrail’in Eurovision’a katılımını eleştirdiği için Hollandalı yarışmacıya itibar suikastı yapıldığını dile getirdi.
İspanya devlet televizyonu RTVE, Eurovision Şarkı Yarışması öncesinde, “Filistin için barış ve adalet” yazılı bir mesaj yayımlayarak, ceza vermekle tehdit eden Avrupa Yayın Birliğini (EBU) eleştirdi. RTVE, Eurovision Şarkı Yarışması canlı yayınına geçmeden önce İspanyolca ve İngilizce dillerinde “İnsan hakları söz konusu olduğunda, sessizlik bir seçenek değildir. Filistin için barış ve adalet.” yazılı bir mesaj yayımladı.
RUSYA ÇIKARILDI, İSRAİL ÇIKARILAMADI
Gak, 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Eurovision’dan çıkarıldığını hatırlatarak, “Eurovision organizatörleri, Rusya’nın katılımını askıya aldıklarını açıkladıklarında, gerekçe olarak Rusya’nın katılımının ‘yarışmanın itibarını zedeleyeceğini’ söylediler. İnsani bir kaygı değil, Eurovision’un itibarına yönelik bir kaygıydı.” ifadelerini kullandı.
“İki yıl sonra, 2024’te, İsrail Gazze’yi yok ediyor ve kitlesel olarak sivilleri öldürüyor. Aralarında gazeteciler, binlerce çocuk ve kadın var.” diyen Gak, ayrıca sıra sivil altyapı, kültürel kurumlar ve üniversitelerin tahrip edilmesine rağmen İsrail’in yarışmadan çıkarılmamasını eleştirdi.
Gak, İsrail’in eylemlerinin Avrupa yayıncılarının değerleriyle çeliştiğini vurgulayarak, “İsrail’in eylemleri, yalnızca Avrupa yayıncılarına rehberlik edebilecek ahlaki sezgilerle değil aynı zamanda politik taahhütler, hukuk ve insan haklarıyla da kesinlikle tutarsız. İsrail bayrağının sahnede dolaşmasına izin vermek, doğrudan EBU’nun ve Eurovision’un itibarını riske atıyor.” diye konuştu.
Rusya’nın 2022’de itibar endişesiyle ihraç edildiğini hatırlatan Gak, “Ruslar itibar zedeleme endişesiyle yarışmadan ihraç edildiyse, İsrailliler sağduyulu hiç kimsenin ilişkilendirilmek istemeyeceği çok daha vahim eylemler sergiledi. Şimdi yine çok garip bir sessizlik var.” ifadelerini kullandı.
Gak, İsrail’in yarışmaya katılma amacının “TikTok” nesli olarak adlandırılan genç nesle ulaşmak olduğunu vurgulayarak, “Eurovision’da İsrail’in amacı tamamen politik. İsrail’in Eurovision sahnesinde olmasına izin vermek, finale taşınmasına izin vermek, İsrail’in kamu imajı için başarı anlamına geliyor.” dedi.
“ALMANYA’NIN DESTEĞİNİN NEDENİ ANLAŞILAMAZ”
Almanya’nın tutumunu genellikle “Alman suçluluğu” ile açıklandığını aktaran Gak, “Burada 15 yıl yaşadıktan sonra biraz farklı bir psikolojik açıklamam var. İsrailliler temel olarak Almanlara İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ahlaki ve ruhsal kurtuluş sertifikası sağlıyor.” diye konuştu.
Gak, Almanya-İsrail ilişkisinin karşılıklı çıkarlara dayandığını belirterek, “Almanlar İsrail ile ilişkiden büyük ticari fayda sağlıyor. İsrail’e satıyorlar, İsrail’den satın alıyorlar, İsrail’e silah veriyorlar, istihbarat araçlarının değiş tokuşunu yapıyorlar. Gerçekten oldukça sıkı bir ilişki var.” dedi.
Almanya’nın tarihsel olarak insan hakları konusundaki tutumuyla çelişen İsrail politikasını eleştiren Gak, şu değerlendirmede bulundu:
“Tarihsel olarak İnsan Hakları İzleme Örgütü’nü, Uluslararası Af Örgütü’nü çok destekleyen, uluslararası hukuk ve uluslararası kuruluşlar için savunma kalesi olan, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olan, Birleşmiş Milletler’in, Oxfam’ın, Save the Children’ın yardım çalışmalarını savunan bir ülke Almanya. Sınır Tanımayan Doktorlar’ın logosuyla gezerler. Avrupa ve Alman yayıncıları, basın özgürlüğünden bahsetmeyi çok severler. Ancak Alman politik sisteminin saydığım tüm bu kurumlarla çelişmesi ve İsrail’deki aşırı sağcı gruplarla yan yana durması, suçluluk duygusunun ve İsrail’e sadakatin çok ötesine geçiyor. Sol görüşlü Almanlar bile bir şekilde (Binyamin) Netanyahu’yu savunmaya çalışıyor.”
Gak, sözlerini şöyle tamamladı:
“19 aydır cep telefonlarımızda çocukların öldürülmesini görüyoruz. Alman politik sınıfına yabancı olmayan bir şey bu. Bir yayıncı İsrail bayrağıyla dolaşan parlak ve gala elbiseli bir İsrailli’yi öne çıkardığında, temel olarak Gazze’de öldürülen çocukları izleyen halkının, duygularını veya ahlaki sezgilerini çok da umursamadığını söylüyor.”

46 yıllık öğretmeni ağlatan veda
Byadmin
Hatay’da görev yapan 46 yıllık sınıf öğretmeni, öğrencilerinin alkışları arasında emekliye ayrıldı. Hatay’da bir ilkokulda görev yapan 46 yıllık sınıf öğretmeni, öğrencilerinin gözyaşları ve alkışları eşliğinde emekliye uğurlandı. İskenderun’daki Nezahat Çeçen İlkokulu’nda görev yapan sınıf öğretmeni Necla Özdaş, yaş haddinden dolayı emekliye ayrıldı. En kıdemli öğretmenlerden biri olan Özdaş için öğrenciler ve öğretmen arkadaşları tarafından…

Ünlü modacı yorumladı! Cannes’da kim öne çıktı? Sinem Ünsal, Hande Erçel, Dilan Çiçek Deniz…
Byadmin
MİLLİYET CADDE – Kanal D’nin çekimleri Mardin’de yapılan reyting rekortmeni dizisi “Uzak Şehir”in Alya Albora’sı Sinem Ünsal bu kez Fransa’nın Cannes şehrinde rüzgâr gibi esti. Siyah bir kombin tercih eden Sinem Ünsal, Cannes’a damga vurdu. Pınar Kerimoğlu, Sinem Ünsal’ın Cannes kombinini şu sözlerle yorumladı:
DURUŞUYLA BİLE KONUŞAN BİR GÖRÜNÜM
Bu kombin, “sahnede yürüyen Venüs heykeli” gibi..! Üst kısmı kalp yaka straplez ve kadife dokulu, bu detay hem zarif hem de güçlü gösteriyor. Bel oturuşu şahane. Kalçadan aşağıya doğru inen transparan detaylar ise tam anlamıyla “ben buradayım!” diyor. Simsiyah kadife uzun eldivenler… Bayıldım! Hem vintage havası veriyor hem de zarafeti ikiye katlıyor. Saçlar maşalı ama doğal, klasik ama abartısız. Makyaj desen soft ama vurgulu, tam yerinde.! Bu görünüm tam anlamıyla “siyahın asaletini podyuma taşımak” gibi! Baştan aşağı tam bir “yüksek moda” hali.
BİRCE AKALAY
Cannes’da ilk günlerde yer alan isimlerden biri Birce Akalay’dı. Tavrıyla dikkatleri çeken Birce Akalay’ın kombin yorumu ise şöyle; “Ben kırmızı halıya ışıltımı değil, tavrımı da getiririm” duruşu! Klasik kırmızı halı ihtişamını alıp, bir doz isyanla harmanlamış. Derin V yaka ve ince askılarla cesur ama dengeli bir seçim. Elbise tamamen payetli, pul detaylı ve ışıkta muazzam bir parıltı yaratıyor, sanki üzeri minik aynalarla kaplı gibi. Gecenin yıldızı olmak için fazla çaba sarf etmeden parlayan bir model. Ama en çarpıcı yönü: Elbisenin ihtişamı ile taşıyan Birce Akalay’ın dövmeleri ve duruşu arasındaki tezat. İşte bu kontrast elbiseyi “klasik” olmaktan çıkarıp “karakterli” yapıyor. Tüm dikkat elbisenin ışıltısında ve yüzün ifadelerinde toplanıyor. Böyle bir saç modeli risklidir ama bu kombinde harika gözükmüş.
DÖVMELER AKSESUAR
Kaşlar belirgin, göz makyajı net ama aşırı değil. Dudaklarda ise iddialı bir bordo ton var. Görünümde aksesuar neredeyse sıfır! Ve bu bilinçli bir tercih. Elbisenin kendisi zaten bir mücevher gibi parlıyor. Fazladan takıya hiç ihtiyaç yok. Dövmeler adeta aksesuar görevinde.
HANDE ERÇEL
Pembeler içerisinde kırmızı halıda yer alan Hande Erçel’de’işte ben’ havası hakim. Kerimoğlu bu kombin için, “Cannes halısında yürüyen pembe bir rüya gibi! Pastel pembe tonlarda, straplez kesim ve tamamen tüy detaylarla bezenmiş bu elbise tam bir couture şekerleme! Göğüs altından bele kadar yoğunlaşan tüyler, elbiseye hem hacim hem de teatral bir hava katmış. Etek ucundaki tüyler ve o dramatik omuzdan sarkan kumaş ise look’a “klasik Cannes ihtişamı”nı ekliyor.
Yani bu elbise sadece giyilmemiş, yaşanmış. Dağınık topuz, önden ayrılmış iki tutamla yüz çerçevelenmiş. “Çok uğraşmadım ama yine de tanrıça gibiyim” havası veriyor. Yüzde soft pembe tonları, doğal ama ışıltılı bir baz ve gözlerde minimal bir romantik dumanlık var. Mavimsi tonlu iri taşlı mücevher kolye, bu kadar pastel pembeye soylu bir kontrast katmış. Yüzükle kolye birbirini tamamlıyor ama kesinlikle elbisenin önüne geçmiyor. Kıymetli ama uyumlu! Bu görünümle “Ben kırmızı halıya yürümeye değil, parlamaya geldim” demiş resmen. Masalsı, tatlı, zarif ama bir o kadar da etkileyici. Cannes’da bu kadar romantik bir dokunuşu görmek, adeta tüy gibi hafif ama etkisi ağır bir imza gibi.” yorumunda bulundu.
ÖZGE ÖZACAR
Kızılcık Şerbeti’nde canlandırdığı Görkem karakteriyle adından sıkça söz ettiren Özge Özacar siyah bir kombin tercih etti. Kerimoğlu, Özge Özacar için “Zarafetin vücut bulmuş hali” dedi ve ekledi:
Simsiyah, straplez ve dramatik hacme sahip bu elbise tam bir kırmızı halı klasiği! Üst kısmı korse formunda, beli sıkıca saran yapısı sayesinde vücudu zarifçe sarıyor. Arkadan bağcıklı detaylar elbiseye haute couture havası katmış. Kumaşın ipeksi, tok dokusu ise ışığı çok asil bir şekilde yansıtıyor. Saçlar ise tam bir prenses havasında. Saç bandı gibi duran o yarı toplanmış stil, elbiseyle müthiş bir uyum içinde. Gösterişli ama bağırmayan bir şıklık! Ten makyajı porselen gibi, elmacık kemikleri yumuşak bir ışıltıyla belirginleştirilmiş.! Gözler buğulu ve eyeliner ile çekici hale getirilmiş. Tam bir “az çoktur” örneği! Bu look’la adeta “Cannes kırmızı halının zarafet elçisiyim” diyor. Ne drama eksik ne sadelik… Tam kıvamında bir couture tavrı. Sonuç olarak “Fazla kasmadan, nasıl parlatılır görün!” demiş gibi…
DİLAN ÇİÇEK DENİZ
30 yaşındaki güzel oyuncu Dilan Çiçek Deniz de kırmızı halıda boy gösterdi. Işıl ışıl iddialı elbisesiyle poz veren Dilan Çiçek Deniz, “Kırmızı halının spotunu çalmadım, zaten ışık bendeydi!” diyor. İşte Çiçek’in kombin yorumu:
Bu görünüm tam anlamıyla: “zarafet milimetrik hesap ister” dedirtiyor! Baştan sona modern bir “güçlü zarafet” temsili. Straplez, vücuda oturan ve incecik işlenmiş taşlarla dökümlü bu elbise; sanki bir mücevher gibi… Üst kısmı hafif korse efektiyle beli iyice belirginleştiriyor, alt kısmındaki sarkıt işlemeler ise adeta her adımda dans ediyor. Hem sofistike hem ultra feminen. Parlaklığı göz alıyor ama gösteriş değil, klas duruyor. Sıkı, parlak, net bir topuz. Zamansız bir klasik. Tüm dikkati elbise ve takılara yönlendirmek için mükemmel seçim. Ne saç uçuşuyor, ne dikkat dağılıyor. Her şey “kontrollü şıklık” mottosunda.
KESKİN VE KLAS
Yüz; sert değil, çekici bir asalet yayıyor. O küpelerle kolyenin ışıltısı o kadar net, keskin ve klas ki… Geometrik hatlı, dikey uzanan taşlı küpe; yüze incelik katmış. Kare kesim taşlarla dizilmiş kolye de boynu olduğundan daha uzun ve zarif göstermiş. Takılar kesinlikle elbiseyle yarışmıyor, elbiseyi tamamlıyor.