Baba-oğuldan spor pozu

PINAR AKTAŞ- 32 yıl önce lisede gelecek hayalleri olan genç bir kız olarak okulu kırıp izlemeye gittiğim grubu önceki akşam bu kez iş güç sahibi, hayatın bin türlü halini görmüş biri olarak izledim.

O ruh halini aslında konser öncesi oturduğum restoranda yan masaya gelen ailedeki anne babanın yüzünde de gördüm. Çocuklarını da yanlarına almış, maaile Guns N’ Roses tişörtlerini giymiş gelmişlerdi. Masada derin bir sessizlik, anne babanın yüzünde büyük bir belirsizlik vardı. Muhtemelen benim de giderken içimden geçen, “Artık o kadar da genç değilim, kesin bir, iki şarkı dinler kaçarım. Yarın iş var o var, bu var” diye sesler vardı kafalarında. Konser alanında çokça çocuğunu alıp gelmiş, 40’larının sonunda, 50’lerinde insan vardı. Tek başına gelen gençler de vardı tabii. Ama inanın Guns N’ Roses tişörtleri eğreti duruyordu üstlerinde. Çünkü o tişört ancak bizim kuşağa yakışır.

Tam zamanında sahneye çıktılar. Ses, müzik olarak yanlarından geçemeyecek ne sanatçılar gördü bu gözler, sahneye çıkmak için sekiz kere alkışlanıp, hatta ıslıklanmayı bekleyen. 32 yıl önce taytı, beline bağladığı gömleği, uzun saçları ve bandanasıyla hepimize çekici gelen Axl gitmiş, yolda görsek hafif kilolu bir aile babası diyeceğimiz biri gelmişti. Slash ise yıllar önce de kıvırcık saçlarından sadece burnunu gördüğümüz aynı Slash’ti. Müzik uzmanı değilim, kimisine göre “Axl’da ses bitmiş”ti. Ama benim kulağımı bozan hiçbir şey duymadım ben.

Arka arkaya, her satırını ezbere bildiğimiz şarkıları söylediler, tek tek yazmıyorum. Fakat o şarkılara benim, bizim kuşağın nasıl delice bağırarak eşlik ettiğini yazmak isterim ve hiç kimse izlemiyormuşcasına dans ettiğimizi. Kendimi uzun zamandır bu kadar eğlenirken yakalamamıştım. Evet; Slash geri döndü, Guns N’ Roses 32 yıl sonra İstanbul’da şarkılarıyla bize döndü ama bütün hayat gailesinden içi ağırlaşmış ruhlarımızı iyileştirdiği için asıl biz geri döndük. İyi ki geldin Guns N’ Roses, yine gel!

Survivor’da sular durulmuyor. İsmail’in vedası sonrası adaya dönen All Star takımı neye uğradığını şaşırdı. Meryem bir anda her şeyi aleve verdi. Batuhan, babasına karşı ne kadar saygıda hassas olduğunu dile getirerek İsmail’in 2022’de yaptığı davranıştan ne kadar rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Öne çıkanlar şu şekilde:

‘BABAMIN TELEFONUNU NASIL AÇMAZSIN’

Batuhan, “Benim ona yaptığım kardeşlik o şampiyon olduğunda ben haksız yere elendiğimi düşündüğümde bile onun kupasını havaya kaldırdım. Bir kupa iki şampiyon diyerek Balaban kazandı, ben kazandım dedim. Ben 2022’de orada yalnızdım. Babam beni aradığında ben ayağa kalkıyorum, oturarak ayaklarımı uzatarak telefonunu açmıyorum. Sen benim babamın telefonunu nasıl açmazsın 2022’de, nasıl açmazsın? Sen babamı o kadar davet ediyorsun, babam seni davet ettiğinde telefonunu açmıyorsun?” dedi.

‘SENARYO KURDU’

Meryem, “Kafasında İsmail bir senaryo kurdu, bir senaryo yazdı. Bunu da oynamaya çalıştı. Ben buradan ayrılırken başka birisi beni elemesin, ben kendim Meryem’e bıraktım imajı çizmeye çalışıyor. Bir taşla iki kuş yapmış oluyor. Aycan’a da oynamadım, Meryem’le finale kalayım, bende burada giderken Meryem’e bırakmış olayım imajı yaratmak için. Madem bu kadar çok gitmek istiyordun 3 gün önce Sedat abiyle maçın vardı, orada ona bıraksaydın” ifadelerini kullandı.

MERYEM SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Meryem sinir krizi geçirerek İsmail’le beraber yaptığı sandalyeyi ateşe verdi. Meryem ateşin başında, “Ben bunun sandalyesini, evini yakmaz mıyım? Buraları hep yakmaz mıyım? Yansın bir işe yarasın, kendisi bir işe yaramadı, sandalyesi yansın bir işe yarasın. Normalde gidenin battaniyelerini dağıtırdık ama bunu da yakacağım. Evini de yakacağım dur sen” diyerek İsmail’e olan sinirini dile getirdi.

EVİ NEDEN YAKMADIĞINI AÇIKLADI

Meryem şu sözlerle devam etti:

Madem İsmail Balaban buradan çok gitmek istedi. Onun da bir şeyi kalmasın diye hepsini ateşe verdim. İsmail bunu hak ediyor. Geldim burada evini de yakacaktım, ateşe verecektim. Baktım orman yanabilir, ondan çekindiğime durdum.

HABER MERKEZİ – Sosyal medyayı aktif kullanan isimlerin başında gelen ve güzelliğiyle dikkatleri üzerine çeken Zeynep Sever Demirel, geçtiğimiz günlerde hamileliği boyunca 30 kilo aldığını açıklamıştı.

Takipçileriyle soru cevap yapan Demirel, “Hepsi gitmedi aslında ama neredeyse 30 kilogram almama rağmen 2.5 ay içerisinde 20 kilo kadarı gitti, diğerlerine kıyasla en hızlı kilo verdiğim hamileliğim b oldu. 8 kilogram civarı bir şey kaldı yaza kadar bakacağız artık” demişti.

Doğumdan kısa bir süre sonra düz karna kavuşan ünlü isim bunun formülünü açıkladı. Instagram hesabından video çekip paylaşan Demirel, “Hamileliğimde 30 kilo civarı aldım hala 8 kilo fazlam var. Ama sizin de fark ettiğiniz üzere bu defa karnım diğer hamileliklerime kıyasla çok daha kısa bir sürede indi. Bunu doğumdan bir hafta sonra yapmaya başladığım bu harekete borçlu olduğumu düşünüyorum. Her gün 15 -20 tekrar alt karını içine çekme hareketi. Alt karnımı içeri çekiyorum ve tutabildiğim kadar tutup hareketi tekrar ediyorum. Karnımı aşağıdan içeriye doğru çekiyorum.” dedi.

Ayrıca bir not da düşen fenomen isim şu ifadeleri kullandı: Sözümü tuttum (başımın etini yemenizin bununla hiç alakası yok) Ama önemli bir uyarım var eğer sezaryen ile doğum yaptıysanız lütfen doktorunuza sorun, bu hareket için belli bir süre geçmiş olması gerekli. Onun dışında sevdiğim bir büyüğümün bir lafı var 9 ayda şişen 3 günde nasıl insin. Bir de unutmayın ben de dahil olmak üzere sosyal medyada genellikle hep en iyi çıktığımız fotoğrafları ve videoları paylaşıyoruz. Kıyas yok kendimizi olduğu gibi kabul etmek ve birbirimizi motive etmek var. Kadın bedeni gerçekten çok mucizevi