
Benzer Yazılar

Ünlü modacı yorumladı! Cannes’da kim öne çıktı? Sinem Ünsal, Hande Erçel, Dilan Çiçek Deniz…
Byadmin
MİLLİYET CADDE – Kanal D’nin çekimleri Mardin’de yapılan reyting rekortmeni dizisi “Uzak Şehir”in Alya Albora’sı Sinem Ünsal bu kez Fransa’nın Cannes şehrinde rüzgâr gibi esti. Siyah bir kombin tercih eden Sinem Ünsal, Cannes’a damga vurdu. Pınar Kerimoğlu, Sinem Ünsal’ın Cannes kombinini şu sözlerle yorumladı:
DURUŞUYLA BİLE KONUŞAN BİR GÖRÜNÜM
Bu kombin, “sahnede yürüyen Venüs heykeli” gibi..! Üst kısmı kalp yaka straplez ve kadife dokulu, bu detay hem zarif hem de güçlü gösteriyor. Bel oturuşu şahane. Kalçadan aşağıya doğru inen transparan detaylar ise tam anlamıyla “ben buradayım!” diyor. Simsiyah kadife uzun eldivenler… Bayıldım! Hem vintage havası veriyor hem de zarafeti ikiye katlıyor. Saçlar maşalı ama doğal, klasik ama abartısız. Makyaj desen soft ama vurgulu, tam yerinde.! Bu görünüm tam anlamıyla “siyahın asaletini podyuma taşımak” gibi! Baştan aşağı tam bir “yüksek moda” hali.
BİRCE AKALAY
Cannes’da ilk günlerde yer alan isimlerden biri Birce Akalay’dı. Tavrıyla dikkatleri çeken Birce Akalay’ın kombin yorumu ise şöyle; “Ben kırmızı halıya ışıltımı değil, tavrımı da getiririm” duruşu! Klasik kırmızı halı ihtişamını alıp, bir doz isyanla harmanlamış. Derin V yaka ve ince askılarla cesur ama dengeli bir seçim. Elbise tamamen payetli, pul detaylı ve ışıkta muazzam bir parıltı yaratıyor, sanki üzeri minik aynalarla kaplı gibi. Gecenin yıldızı olmak için fazla çaba sarf etmeden parlayan bir model. Ama en çarpıcı yönü: Elbisenin ihtişamı ile taşıyan Birce Akalay’ın dövmeleri ve duruşu arasındaki tezat. İşte bu kontrast elbiseyi “klasik” olmaktan çıkarıp “karakterli” yapıyor. Tüm dikkat elbisenin ışıltısında ve yüzün ifadelerinde toplanıyor. Böyle bir saç modeli risklidir ama bu kombinde harika gözükmüş.
DÖVMELER AKSESUAR
Kaşlar belirgin, göz makyajı net ama aşırı değil. Dudaklarda ise iddialı bir bordo ton var. Görünümde aksesuar neredeyse sıfır! Ve bu bilinçli bir tercih. Elbisenin kendisi zaten bir mücevher gibi parlıyor. Fazladan takıya hiç ihtiyaç yok. Dövmeler adeta aksesuar görevinde.
HANDE ERÇEL
Pembeler içerisinde kırmızı halıda yer alan Hande Erçel’de’işte ben’ havası hakim. Kerimoğlu bu kombin için, “Cannes halısında yürüyen pembe bir rüya gibi! Pastel pembe tonlarda, straplez kesim ve tamamen tüy detaylarla bezenmiş bu elbise tam bir couture şekerleme! Göğüs altından bele kadar yoğunlaşan tüyler, elbiseye hem hacim hem de teatral bir hava katmış. Etek ucundaki tüyler ve o dramatik omuzdan sarkan kumaş ise look’a “klasik Cannes ihtişamı”nı ekliyor.
Yani bu elbise sadece giyilmemiş, yaşanmış. Dağınık topuz, önden ayrılmış iki tutamla yüz çerçevelenmiş. “Çok uğraşmadım ama yine de tanrıça gibiyim” havası veriyor. Yüzde soft pembe tonları, doğal ama ışıltılı bir baz ve gözlerde minimal bir romantik dumanlık var. Mavimsi tonlu iri taşlı mücevher kolye, bu kadar pastel pembeye soylu bir kontrast katmış. Yüzükle kolye birbirini tamamlıyor ama kesinlikle elbisenin önüne geçmiyor. Kıymetli ama uyumlu! Bu görünümle “Ben kırmızı halıya yürümeye değil, parlamaya geldim” demiş resmen. Masalsı, tatlı, zarif ama bir o kadar da etkileyici. Cannes’da bu kadar romantik bir dokunuşu görmek, adeta tüy gibi hafif ama etkisi ağır bir imza gibi.” yorumunda bulundu.
ÖZGE ÖZACAR
Kızılcık Şerbeti’nde canlandırdığı Görkem karakteriyle adından sıkça söz ettiren Özge Özacar siyah bir kombin tercih etti. Kerimoğlu, Özge Özacar için “Zarafetin vücut bulmuş hali” dedi ve ekledi:
Simsiyah, straplez ve dramatik hacme sahip bu elbise tam bir kırmızı halı klasiği! Üst kısmı korse formunda, beli sıkıca saran yapısı sayesinde vücudu zarifçe sarıyor. Arkadan bağcıklı detaylar elbiseye haute couture havası katmış. Kumaşın ipeksi, tok dokusu ise ışığı çok asil bir şekilde yansıtıyor. Saçlar ise tam bir prenses havasında. Saç bandı gibi duran o yarı toplanmış stil, elbiseyle müthiş bir uyum içinde. Gösterişli ama bağırmayan bir şıklık! Ten makyajı porselen gibi, elmacık kemikleri yumuşak bir ışıltıyla belirginleştirilmiş.! Gözler buğulu ve eyeliner ile çekici hale getirilmiş. Tam bir “az çoktur” örneği! Bu look’la adeta “Cannes kırmızı halının zarafet elçisiyim” diyor. Ne drama eksik ne sadelik… Tam kıvamında bir couture tavrı. Sonuç olarak “Fazla kasmadan, nasıl parlatılır görün!” demiş gibi…
DİLAN ÇİÇEK DENİZ
30 yaşındaki güzel oyuncu Dilan Çiçek Deniz de kırmızı halıda boy gösterdi. Işıl ışıl iddialı elbisesiyle poz veren Dilan Çiçek Deniz, “Kırmızı halının spotunu çalmadım, zaten ışık bendeydi!” diyor. İşte Çiçek’in kombin yorumu:
Bu görünüm tam anlamıyla: “zarafet milimetrik hesap ister” dedirtiyor! Baştan sona modern bir “güçlü zarafet” temsili. Straplez, vücuda oturan ve incecik işlenmiş taşlarla dökümlü bu elbise; sanki bir mücevher gibi… Üst kısmı hafif korse efektiyle beli iyice belirginleştiriyor, alt kısmındaki sarkıt işlemeler ise adeta her adımda dans ediyor. Hem sofistike hem ultra feminen. Parlaklığı göz alıyor ama gösteriş değil, klas duruyor. Sıkı, parlak, net bir topuz. Zamansız bir klasik. Tüm dikkati elbise ve takılara yönlendirmek için mükemmel seçim. Ne saç uçuşuyor, ne dikkat dağılıyor. Her şey “kontrollü şıklık” mottosunda.
KESKİN VE KLAS
Yüz; sert değil, çekici bir asalet yayıyor. O küpelerle kolyenin ışıltısı o kadar net, keskin ve klas ki… Geometrik hatlı, dikey uzanan taşlı küpe; yüze incelik katmış. Kare kesim taşlarla dizilmiş kolye de boynu olduğundan daha uzun ve zarif göstermiş. Takılar kesinlikle elbiseyle yarışmıyor, elbiseyi tamamlıyor.

Sıcak Büfe filminin başrol oyuncusu Hakan Yılmaz: Benim için ayrı yeri var
Byadmin
Usta oyuncunun, “Babamla da ilişkilendiriyorum, benim için ayrı bir yeri var” dediği Sıcak Büfe’deki o sahneler merak konusu olmuştu. Yaşadığı büyük acıya rağmen profesyonelliği elden bırakmayıp çekimleri tamamlayan usta oyuncunun, haberi aldığı ve aldıktan sonra çektiği sahneler ortaya çıktı.
FİLMDE DE ÖLÜM ŞOKU YAŞADI!
Sıcak Büfe’de senaryo gereği büfeye gelen müşterisinin aniden fenalaştığı sahnede babasının vefat ettiğini öğrenen Hakan Yılmaz, set ekibinin zor durumda kalmaması ve çekimlerin aksamaması için planlanan devam sahnesini de çekti. Acı bir tesadüfle filmde de müşterisinin büfede aniden ölmesinin şokunu yaşayan başarılı oyuncu, sahneyi büyük profesyonellikle tamamladı. Profesyonel tutumu ve olgunluğuyla takdir toplarken aynı zamanda oyunculuk mesleğinin ne denli özveri gerektiren bir meslek olduğunu gözler önüne seren Hakan Yılmaz, çekimler sonrası son görevini yerine getirmek için Bodrum’a gitti.
SICAK BÜFE SİNEMALARDA
D Media imzalı ‘Sıcak Büfe’de Hakan Yılmaz ile Orkuncan İzan birbirine taban tabana zıt iki kardeşi canlandırıyor. Filmde ikiliye Bihter Dinçel, Deniz Hamzaoğlu, Barış Yıldız, Esra Kızıldoğan, Orhan Aydın, Ömer Kurt ve Yüksel Ünal eşlik ediyor. 15 Mayıs’ta Azerbaycan’da, 16 Mayıs’ta Türkiye’de vizyona giren Sıcak Büfe, 22 Mayıs’ta Avrupa sinemalarında olacak!

Üç kızına “BJK” şeklinde kodlanan isimler verdi
Byadmin

Mersin’de yaşayan fanatik Beşiktaş taraftarı Mahmut Köse, üç çocuğuna kulübün baş harflerinden oluşan “BJK” şeklinde kodlanabilen isimler verdi. 2015’te dünyaya gelen ilk kızına Buğlem Jale Köse, 2017’de doğan ikiz çocuklarına da Bilge Jülide Köse ve Betül Jale Köse isimlerini verdi.

Usta oyuncu Devlet Devrim son yolculuğuna uğurlandı
Byadmin
Törende konuşan oyuncu Engin Çağlar, kendisinin Film-San Başkanlığı görevini üstlendiği dönemde Devrim’in de başkan yardımcısı olarak görev yaptığını aktararak, “Sevgiyle gitti, sevgiyle kalsın. Herkesin hayatında Devlet’le ilgili güzel anılar vardır. Hepimizi çok güler yüzle karşılamıştır.” dedi.
Devrim’in 1962’de Film-San’a geldiğini belirten Çağlar, “Ses Mecmuası yarışmasını kazanarak geldi. Sinemada aynı zamana denk gelmedik ama çok çalışkan biriydi. Can ciğer arkadaşımız, dostumuzdu. Çok büyük bir şok oldu çünkü müzmin bir hastalığı da yoktu. Son derece güler yüzlü, şakacı, konuşkan biriydi. Emir büyük yerden, yapacak bir şey yok.” ifadelerini kullandı.
Oyuncu Necmettin Çobanoğlu, Devrim ile 17 yaşlarındayken tanıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Devlet Hanım da 27 yaşlarında falandı. O zamanlar Fatma Girik ile çok severlerdi birbirlerini. İnsan onun gözlerine bakınca hayatı daha derinden görüyordu. Çok güzel gülen, hayatı güzel okşayan, insanları kırmayan, nazik biriydi. Dolu dolu yaşadı. Bize çok güzel anılar bıraktı. İyi ki vardı. Güle güle abla.”
”DOSTUMU KAYBETTİM”
Oyuncu Kıvanç Terzioğlu ise Ajda Pekkan ile Devlet Devrim’in çok yakın arkadaş olduklarını ancak Pekkan’ın konser programı dolayısıyla törene katılamadığını aktardı.
Terzioğlu üzüntüsünü, “Ben ablamı, sırdaşımı, dostumu kaybettim. Bana hep ‘Güzel düşün, güzel olsun.’ derdi. Onu devam ettireceğim.” dile getirdi.
81 yaşında hayatını kaybeden sanatçının cenazesi, ikindi namazını müteakip Şişli Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Ayazağa Mezarlığı’na defnedilecek.