
Benzer Yazılar

Bayram sofrası sağlığınızı bozmasın! Eti böyle tüketin: ‘Yağa yağ eklemeyin’
Byadmin
‘Tatlıylaetaynı öğünde yenmemeli’
KurbanBayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte uzmanlar, sıcak yaz günlerinde artanettüketiminin sindirim ve kalp sağlığı üzerindeki olumsuzetkilerine karşı vatandaşları uyarıyor. Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bayram süresince yapılan beslenme hatalarının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirterek, “Yeni kesilenethemen tüketilmemeli, tatlı ileetaynı öğünde yenmemeli,ethijyenik koşullarda saklanmalı” dedi.
“Yeni kesilenettüketilmeden dinlendirilmeli”
Dursun, bayram sabahı kesilenetlerin hemen tüketilmesinin sindirim sistemini zorlayabileceğine dikkat çekti. “Yeni kesilen hayvanlarda oluşan kas sertliği,etin hem pişmesini hem de sindirilmesini zorlaştırır.Etin en az 12–24 saat dinlendirilmesi gerekir. Böylece hem daha lezzetli olur hem de mideyi yormaz” dedi. Etin parçalanıp tek pişirimlik porsiyonlara bölünerek saklanması gerektiğini vurgulayan Dursun, buzdolabında 3 gün, derin dondurucuda ise 6 aya kadar muhafaza edilebileceğini belirtti.
“Kavurmaya yağ eklemeyin, mangalda kömürleşmeye dikkat”
Bayramın geleneksel lezzetlerinden kavurma konusunda da uyarıda bulunan Uzman Diyetisyen Dursun,etin zaten yeterli miktarda yağ içerdiğini belirtti. “Kavurma yaparken dışarıdan ekstra yağ eklenmemeli.Etin kendi yağı yeterlidir. En sağlıklı pişirme yöntemleri haşlama, ızgara ve fırınlamadır.” Mangaldaetpişirirken kömürleşmenin kansere yol açabileceğini hatırlatan Dursun, “Etile ateş arasında 15 cm mesafe olmalı. Aksi halde zararlı kimyasal bileşikler oluşabilir” diye konuştu.
“Etin yanında şerbetli tatlıdan kaçının”
Etin hemen ardından tatlı tüketilmesinin sindirim problemlerine yol açabileceğini belirten Dursun, özellikle ağır şerbetli tatlıların riskli olduğunu söyledi. “Yağlıetyemeğinden hemen sonra tatlı tüketmek hazımsızlık, reflü ve kan şekeri dalgalanmalarına neden olabilir. Tatlı tüketimi için en az 2 saat beklenmeli ve tercihen sütlü tatlılar, meyve ya da şekersiz komposto tercih edilmelidir.”
“Sıcak havalardaetdaha hızlı bozulur”
Bayramın sıcak yaz aylarına denk gelmesi nedeniyleetin saklama koşullarının daha da önemli hale geldiğini belirten Dursun, “Etler güneş altında uzun süre bekletilmemeli, serin ve hava akımı olan bir ortamda dinlendirilmeli, ardından hemen soğuk zincire alınmalıdır. Rengi bozulan ya da kokusu değişenetler kesinlikle tüketilmemelidir” dedi. Çiğetle temas eden bıçak, kesme tahtası gibi mutfak gereçlerinin mutlaka yıkanması gerektiğini vurgulayan Dursun, çapraz bulaşmanın ciddi sağlık risklerine yol açabileceğini söyledi.
“Bol su için, hareketi ihmaletmeyin”
Bayram boyunca bol su içilmesi ve fiziksel aktivitenin sürdürülmesi gerektiğini belirten Dursun, “Günde en az 2–2.5 litre su içilmeli. Yemek sonrası yapılan kısa yürüyüşler sindirimi destekler ve bayram boyunca oluşabilecek şişkinlik, hazımsızlık gibi şikayetleri azaltır” ifadelerini kullandı.
Bilinçli beslenme ile sağlıklı bayram mümkün
Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bayramın keyifle ve sağlıkla geçirilmesi için vatandaşları bilinçli davranmaya çağırdı.Etin doğru şekilde tüketilmesi, hijyen kurallarına uyulması ve porsiyon kontrolü sayesinde bayramın sindirim sorunlarıyla değil, sevdikleriyle paylaşılan güzel anlarla hatırlanacağını söyledi.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş
Byadmin
Balık, yüksek kaliteli protein içermektedir. Ancak balık tüketemeyen bireyler için alternatifler mevcuttur. Tavuk, hindi, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklar ile birlikte mercimek, nohut, kuru fasulye, bezelye, soya ürünleri ve tam tahıllar da yeterli proteini sağlayabilir. Özellikle yumurta ve süt ürünleri, balık proteinine yakın biyoyararlanım sağlar. Bitkisel kaynaklı omega-3’ler, alfa-linolenik asit (ALA) formundadır. Ceviz, keten tohumu, chia tohumu, semizotu, kenevir tohumu ve kanola yağı ALA yönünden zengindir. Ayrıca mikroalglerden elde edilen takviyeler, doğrudan EPA ve DHA içerdiğinden balıktaki omega-3’e alternatif olarak düşünülebilir.
Balık alerjisi olan bireyler nasıl dengeli beslenebilir?
Balık alerjisi çocuklukta başlayabileceği gibi, erişkinlikte de gelişebilir ve genellikle yaşam boyu sürebilir. Bu durumda, bireylerin balığın sağladığı temel besin öğelerini başka kaynaklardan karşılaması, dengeli bir diyet sürdürebilmesi ve çapraz temaslardan korunması son derece önemlidir. Balık alerjisi olan bireyler için protein, sağlıklı yağlar, vitamin ve mineraller açısından zengin, dengeli bir beslenme planı oluşturulması önemlidir. Protein için yumurta, süt ürünleri ve baklagiller; omega-3 için bitkisel kaynaklar ve mikroalg takviyeleri; D vitamini için yumurta sarısı, güçlendirilmiş süt ürünleri ve güneş ışığı; iyot içinse iyotlu tuz önerilir. Diyet, bireyin yaşına, cinsiyetine ve sağlık durumuna göre kişiselleştirilmelidir.
Balık yağı takviyelerine dikkat!
Balık alerjisi olan bireylerin balık yağı içeren takviyelerden kaçınması gerekir. Balık yağı takviyeleri, ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Ürün etiketlerinde “fish oil”, “marine oil”, “omega-3 from fish”, “cod liver oil” gibi ibarelere dikkat edilmeli, ambalaj üzerindeki alerjen uyarıları kontrol edilmelidir. Çocuklarda büyüme ve gelişme desteklenmeli; protein, D vitamini, omega-3, çinko ve iyot eksiklikleri önlenmelidir. Yumurtanın diyet içinde yeri önemlidir. Ayrıca süt ürünleri, kuru baklagiller, tahıllar ve ceviz gibi yağlı tohumlar uygun şekilde diyete entegre edilmelidir. Gerekli durumlarda D vitamini ve omega-3 takviyesi düşünülebilir; doktor ve diyetisyen kontrolünde verilmelidir.
Dışarıda yemek yerken çapraz temas riski göz ardı edilmemeli
Menülerde balık içerip içermediği net olmayan ürünler mutlaka sorgulanmalıdır. Özellikle Asya mutfağında kullanılan balık sosu, hamsi içeren salata sosları, bazı çorbalar ve kızartma yağlarında daha önce balık pişirilmiş olabilir. Bu nedenle “Balık alerjim var, kesinlikle tüketmemem gerekiyor” uyarısı net bir şekilde yapılmalı; çapraz kontaminasyon riski sorulmalıdır. Balık alerjisi genellikle kabuklu deniz ürünlerine karşı da duyarlılık gösterebilir, bu nedenle deniz ürünleri tamamen diyet dışı bırakılabilir. Bitkisel protein alternatifleri olarak mercimek, nohut, kuru fasulye, soya, kinoa, tofu, tempeh, ceviz, chia ve keten tohumu gibi kaynaklar önerilir.
Bağışıklığı destekleyen beslenme planı
Bağışıklık sistemi için antioksidanlardan zengin, yeterli protein ve omega-3 içeren bir beslenme planı önerilir. C vitamini (narenciye, kivi, biber), E vitamini (badem, ay çekirdeği), A vitamini (havuç, ıspanak), çinko (kabak çekirdeği, kırmızı et), selenyum (yumurta, tam tahıllar) ve probiyotik kaynakları (yoğurt, kefir) diyette yer almalıdır. Bitkisel omega-3’ler (ALA), vücutta EPA ve DHA’ya düşük oranda dönüşür (yaklaşık %5-10). Bu nedenle, özellikle çocuklar, gebeler ve kalp hastalığı riski taşıyan bireylerde mikroalg kaynaklı EPA-DHA takviyesi düşünülebilir. Takviye gereksinimi bireysel değerlendirme ile belirlenmelidir.
Balık alerjisi olanların beslenmede yer alması gereken besinler
Balık alerjisi olan bireylerin günlük menüsünde mutlaka yer alması gereken temel besin grupları şunlardır:
-Protein:Yumurta, süt ürünleri, baklagiller
-Yağlar:Zeytinyağı, ceviz, chia, keten tohumu
-Tam tahıllar:Bulgur, esmer pirinç, yulaf
-Meyve-sebze:Renkli sebzeler, turunçgiller, yeşil yapraklılar
-Takviye gerekirse:D vitamini, omega-3 (mikroalg bazlı), iyot
Menü bireyselleştirilmeli ve gıda çeşitliliği sağlanmalıdır.

Hastalara ‘aşırı sıcak’ uyarısı
Byadmin
Doç. Dr. Mustafa Doğan, artan hava sıcaklıklarının, kronik hastalığı olan kişilerde hayati tehlikeye sebebiyet verebileceğini belirterek, “Kalp hastalıkları, tansiyon problemi olanlar, solunum yetmezliği olan hastalıklar, aşırı sıcaklarda bu hastalıklar alevlenebilir. Bu insanların özellikle günün belli saatlerinde dışarı çıkmamaları, güneş altında kalmamaları, uzun yürüyüşler yapmamalarını öneririz” dedi.

Sağlıklı Bir Hayat İçin Önerilen Günlük Su Tüketimi
Byadmin
Su, yaşamın temel taşıdır ve vücudumuzun düzgün bir şekilde çalışabilmesi için hayati bir öneme sahiptir. Sağlıklı bir yaşam sürmek ve vücudumuzu doğru bir şekilde desteklemek için yeterli miktarda su içmek, genel sağlık durumumuz için kritik bir faktördür.

Neuralink’in beyin çipi takılan ALS hastası video hazırladı
Byadmin

Neuralink’in konuşamayan ilk hastası, beyin çipi sayesinde tek bir tuşa basmadan bir YouTube videosu hazırladı.

Bu ikili herkesin favorisi! Nar ile tuzdan gelen lezzet patlaması, iyice temizliyor
Byadmin
Son zamanlarda sosyal medyada ve sağlıklı yaşam çevrelerinde sıkça konuşulan bir alışkanlık, kulağa biraz garip gelse de birçok kişinin sürdürdüğü rutinlerden biri haline geldi. Narın tatlı-ekşi aromasıyla tuzun keskin tadı bir araya geldiğinde ortaya çıkan tat hem beğeniliyor hem de vücuda faydalı etkileri olduğu söyleniyor. Peki, nar ve tuz ikilisi neden bu kadar popüler?